İcra ve iflas hukuku; bireyler arasında özel hukuk ilişkilerinden doğan herhangi bir para veya teminat borcunun ödenmemesi halinde alacaklının hangi yollarla borcunu geri alabileceği, borçlunun da yapılan takipler karşısında hangi hukuki yollara başvurabileceği konularını düzenleyen hukuk dalıdır. Her ne kadar takibe konu alacaklar özel hukuk kaynaklı olsa da, bu alacakların tahsili kanunda belirlenen sınırlar çerçevesinde ve kamu otoritesi tarafından gerçekleştirildiği için icra ve iflas hukuku, karma hukukun alt dalı olarak kabul edilmektedir. Bu alan, yargılama hukukuyla da yakından ilgilidir.

 

Takip Yolları

İcra hukuku anlamında takip, borçlunun borcunu ödemesi için devlet kuvveti aracılığıyla gerçekleştirilen işlemleri tanımlar. Hukukumuzda, özel hukuktan doğan alacakların takibinde başlıca üç takip yolu mevcuttur. Bunlar; icra yoluyla takip, iflas yoluyla takip ve konkordatodur.

İcra yoluyla takip, kendi arasında ilamlı takip, ilamsız takip ve rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip olmak üzere üçe ayrılır.

  1. İlamlı takipte, takip öncesinde mahkeme tarafından verilmiş bir ilam (karar) söz konusudur. Mahkeme kararıyla borçlu olduğu belirlenen veya belli bir edimi yerine getirmeye mahkûm edilen kişi, mahkeme kararına rağmen borcunu kendiliğinden ödemez veya yükümlülüğünü yerine getirmezse, ilamlı takip yolu ile zor kullanılarak bu borcun veya yükümlülüğün yerine getirilmesi sağlanmaya çalışılır.

  2. İlamsız takipte, alacaklının elinde herhangi bir mahkeme ilamı bulunmaz. Bu takip yolunda alacaklı, doğrudan yetkili icra dairesine başvurarak alacağının tahsilini bir takip talebi ile talep eder. İlamsız takip yolu da kendi içinde genel haciz yoluyla takip, kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip ve kiralanan taşınmazların tahliyesi yoluyla takip olarak üçe ayrılmaktadır.

  3. Rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takipte, alacak taşınır veya taşınmaz rehni ile teminat altına alınmıştır ve kural olarak önce bu rehnin paraya çevrilmesi gerekir. Rehnin paraya çevrilmesi yollarında haciz aşaması bulunmaz, rehinli olan taşınır veya taşınmaz paraya çevrilir. Rehin, alacağı karşılamadığı takdirde alacaklıya rehin açığı belgesi verilir. Alacaklı, kesin rehin açığı belgesi ile borçluya karşı haciz (veya iflasa tabi ise iflas) yolu ile takip yapabilir. Rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip de kendi içerisinde ilamlı ve ilamsız olmak üzere ikiye ayrılır.

İcra işlemleri sonucunda borçlunun, alacak miktarı oranında mal varlığına el konulurken; iflas, daha ağır sonuçları beraberinde getirmektedir. İflas yoluyla takipte, ticaret mahkemelerinin kararı gereklidir. Ticaret mahkemesinden karar çıkmadığı sürece iflasın oluşması söz konusu değildir. İflas davaları sonucunda, iflas eden kişinin tüm mal varlığına el konulmakta ve maddi kaybın haricinde ticari onur kaybını da beraberinde getirmektedir.

 

İcra ve İflas Hukukuna Hâkim Olan İlkeler

İcra ve iflas hukukunda, Sosyal Devlet ilkesini temel ilke olarak benimsenmiş ve borçlu-alacaklı hakları arasında bu ilkeye uygun dengelemeler sağlanmıştır. Ayrıca Medeni Usul Hukukuna hâkim olan ilkeler, büyük ölçüde İcra İflas Hukuku açısından da bağlayıcıdır. Örneğin; tarafların talebi olmaksızın bir cebri icra faaliyetine girişilmesi veya alacaklının talebinden fazla şekilde tatmin edilmesi söz konusu olamaz (tasarruf ilkesi). Takip yürütülürken usul ekonomisi ilkesine uyulmalıdır. Ayrıca taraflar cebri icra hukukunda da doğruyu söyleme ve dürüstlük ilkelerine uymak zorundadırlar.

Medeni Usul Hukukuna hâkim olan ilkeler dışında, cebri icra hukukunun kendine has bazı ilkeleri de vardır. Kanunilik, tedbirlerin sınırlı ve belirli olması ve şekle sıkı sıkıya bağlılık ilkeleri, icra faaliyetinin cebri şekilde yürütülmesinin ve bu yönüyle ceza hukukuna benzer bir yapı sergilemesinin sonucudur. Bunlar dışında, alacaklı ve borçlu arasında menfaat dengesinin sağlanması gerekliliği ve cebri icra faaliyetlerinde ölçülülük ilkesine uyulması zorunluluğu, cebri icra hukukunun en önemli ilkeleri arasında yer almaktadır.

 

CFK Hukuk Bürosu olarak, İcra ve İflas Hukuku alanında verdiğimiz başlıca hizmetler şunlardır:

  • İstirdat davalarının açılması ve yürütülmesi
  • Menfi tespit davalarının açılması ve yürütülmesi
  • İhtiyati haciz davalarının açılması ve yürütülmesi
  • İhalenin feshi davalarının açılması ve yürütülmesi
  • Ödeme emrine itiraz işlemlerinin gerçekleştirilmesi
  • Tasarrufun iptali davalarının açılması ve yürütülmesi
  • Taraflar arasındaki borç tasfiye görüşmelerinin yürütülmesi
  • İflas ve iflasın ertelenmesi davalarının açılması ve yürütülmesi
  • Taraflar arasında yapılan sulh anlaşmalarının protokole bağlanması
  • Borca batıklığın ortadan kaldırılması için gerekli işlemlerin yapılması
  • Bankaların kredi sözleşmelerinden doğan ihtilaflarının çözümlenmesi
  • Şirketin tümünün veya bir bölümünün satışında risklerin tanımlanması
  • İtirazın kaldırılması ve itirazın iptali davalarının açılması ve yürütülmesi
  • İflas sürecinin hazırlık ve kabul aşamalarında iflas plan taslağı hazırlanması
  • Borçlunun iflası halinde alacaklıların alacaklarının iflas masasına kaydedilmesi
  • Borca batık haldeki işletmelerin borç yapılandırma işlemlerinin gerçekleştirilmesi
  • İcra hukuk ve icra ceza davalarının açılması, açılan davalarda tarafların temsil edilmesi
  • İcra ve iflas aşamalarında şirketlerin ve şahısların alacaklarının/borçlarının yeniden yapılandırılması
  • İcra mahkemelerinin görev alanına giren diğer davaların açılması, açılan davalarda tarafların temsil edilmesi
  • Müvekkiller aleyhine yapılan icra takiplerinde hak ve menfaatlerinin korunması ve zarar görmelerinin engellenmesi
  • Ticari ve şahsi alacakların tahsili, teminatlandırılması ve teminatların paraya çevrilmesi işlemlerinin gerçekleştirilmesi
  • Alacağın tahsili amaçlı ilamsız, ilamlı ve rehne dayalı icra takipleri ile iflas takiplerinin başlatılması ve süreçlerin yönetilmesi

İcra ve İflas Hukuku Hakkında Sık Sorulan Sorular

  • Pane 1

  • Pane 2

İcra ve İflas Hukuku İle İlgili Haberler