İdare Hukuku; devlet organlarının örgütlenme ve faaliyetlerini düzenleyerek ve kamu kurumlarının bireylerle olan ilişkilerini ilkelere bağlayarak, idari işlemlerin bireysel hak ve hürriyetlerle dengeli bir şekilde yürütülmesini sağlayan kamu hukuku dalıdır. Kamu yararını oluşturmak için özel hukuk kurallarını aşan birtakım kurallardan oluştuğunu söylemek mümkündür. Bu hukuk alanında ortaya çıkan uyuşmazlıklarda, idareye karşı daha zayıf konumda olan bireyin korunması söz konusu olmayıp, idarenin gücü ve kamu hizmetlerinin devamlılığı esas alınmaktadır.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’na göre idari yargı kolundaki dava türleri; idari işlemin iptali talebiyle açılan iptal davası, idari işlem ve eylemlerden doğan zararların tazmini amacıyla açılan tam yargı davası ve kamu hizmetlerinin yürütülmesi amacıyla yapılan idari sözleşmelerden doğan uyuşmazlıkları konu edinen idari sözleşmelerden kaynaklanan idari davalar olarak üçe ayrılmaktadır. Vergi mahkemelerinin görevine giren davalar ile ilk derecede Danıştayda çözümlenecek olan davalar dışında, idari davalara bakmakla görevli mahkemeler idare mahkemeleridir.