Bilişim teknolojilerinde yaşanan hızlı değişim ve gelişmelere paralel olarak oluşan liberalleşme ile birlikte, İstanbul ve Ankara gibi ticari merkezlere sahip olan Türkiye’nin de bir finans merkezi olmasına yol açmıştır. Büyüyen ekonomi, sürekli olarak gelişen finansal düzenlemeleri de beraberinde getirmektedir. Bankacılık ve Finans Hukuku; banka yöneticileri ve çalışanlarının yetki ve sorumlulukları ile bankaların kuruluşu, örgüt yapılanması, faaliyete geçmesi, faaliyet konuları, denetlenmesi, sona ermesi ve işleyişine ilişkin kuralları düzenlemektedir.
Günümüzde ekonomik kaynakların dağıtımı ve günlük finansal işlemler bankalar aracılığıyla yapılmaktadır. Zira bankalar, devletin çıkardığı tahvil ve bono gibi finans araçlarını satın alarak devleti kredilendirmekte, bunların yatırımcılara satışında aracılık etmektedir. Ayrıca ticari işletmelere kredi sağlayarak ekonomiyi de harekete geçiren bankalar; bireylere tüketim kredisi veya kredi kartı vererek bireylerin günlük ihtiyaçlarını karşılanmasına olanak sağlamaktadır.
2005 yılında yürürlüğe giren 5411 sayılı Bankacılık Kanunu, bankacılık sektörü ile finans sektörünü düzenleyen temel yasadır. Bankacılık işlemleri, kamu tüzel kişiliğine haiz ve özerk bir kuruluş olan Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu tarafından denetlenmektedir. Bankaların ticari faaliyetleri nedeniyle ortaya çıkan uyuşmazlıklar ise, Türk Ticaret Kanunu ya da Borçlar Kanunu gibi özel hukuk ilişkilerini düzenleyen mevzuatla çözülmektedir.